NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
76 - (1425) حدثنا
قتيبة بن سعيد
الثقفي. حدثنا
يعقوب (يعني
ابن
عبدالرحمن
القاري) عن
أبي حازم، عن
سهل بن
سعد. ح
وحدثناه قتيبة.
حدثنا
عبدالعزيز بن
أبي حازم، عن
أبيه، عن سهل
بن سعد
الساعدي. قال:
جاءت امرأة
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فقالت:
يا
رسول الله !
أهب لك نفسى.
فنظر إليها
رسول صلى الله
عليه وسلم.
فصعد النظر
فيها وصوبه.
ثم طأطأ رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
رأسه. فلما
رأت المرأة
أنه لم يقض
فيها شيئا،
جلست. فقام
رجل من أصحابه
فقال: يا رسول
الله ! إن لم
يكن لك بها
حاجة
فزوجنيها.
فقال:
"فهل
عندك من شيء ؟
" فقال: لا.
والله ! يا
رسول الله !
فقال: "اذهب
إلى أهلك
فانظرهل تجد
شيئا ؟" فذهب
ثم رجع. فقال:
لا. والله !
ماوجدت شيئا.
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"انظر ولو
خاتم من
حديد"
فذهب ثم رجع.
فقال: لا. والله
! يا رسول الله !
ولا
خاتم من
حديد. ولكن هذا
إزاري. (قال
سهل ما له
رداء) فلها نصفه. فقال
رسول الله "ما
تصنع بإزارك
إن لبسته لم
يكن عليها منه
شيء. وإن لبسته
لم يكن عليك
منه شيء" فجلس
الرجل. حتى
إذا طال مجلسه
قام. فرآه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم موليا.
فأمر به فدعي.
فلما جاء قال " ماذا
معك من القرآن
؟" قال: معي
سورة كذا
وكذا. (عددها)
فقال "تقرؤهن
عن ظهر قلبك" ؟
قال: نعم. قال
"اذهب فقد
ملكتها بما
معك من القرآن".
هذا حديث ابن
أبي حازم.
وحديث يعقوب
يقاربه في اللفظ.
[ش
(فصعد النظر
فيها وصوبه)
صعد، أي رفع.
وصوب، أي خفض.
(ولو خاتم)
هكذا هو في
النسخ: خاتم
من حديد. وفي
بعض النسخ:
خاتما. وهذا
واضح. والأول
صحيح أيضا. أي
ولو حضر خاتم
من حديد.
(ملكتها) هكذا
هو في معظم
النسخ. وكذا
نقلها القاضي
عن رواية
الأكثرين:
ملكتها. وفي
بعض النسخ:
ملكتكها].
{76}
Bize Kuteybetü'bnu Saîd
Es-Sakafî rivayet etti. (Dediki): Bize Yakub yâni ibni Abdirrahman Eî-Kaarî;
Ebu Hâzim'den, o da Sehl b. Sa'd'dan naklen rivayet eyledi. H.
Bize bu hadîsi yine
Kuteybe rivayet etti. (Dediki): Bize Abdulaziz b. Ebî Hâzim babasından, o da
Sehi b. Sa'd Es-Sâidî'den naklen rivayet etti. Sehl şöyle demiş :
Bir kadın Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek :
— Yâ Resulallah! Kendimi sana hibe etmeye
geldim; dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadına
bakarak onu tepeden tırnağa süzdü. Sonra başını eğdi. Kadın kendi hakkında bir
hüküm vermediğini görünce oturdu. Derken Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in ashabından bir zât kalkarak :
— Yâ Resulallah! Eğer senin bu kadına bir
ihtiyacın yoksa, onu benimle evlendiriver! dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) :
— «Sende (verecek) bir şey var rm?» diye sordu.
O zât:
— Yok vallahi ya Resulallah! dedi. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— «Sen evine git de bir şey bulabilecek misin
bak» buyurdu. Bunun üzerine o zât gitti. Sonra dönerek:
— Yok vallahi! Hiç bir şey bulamadım, dedi.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— «Demirden bir yüzük olsun (bulmaya) bak!»
dedi. O zât yine gitti. Sonra dönerek; yok vallahi yâ Resulallah! Demirden bir
yüzük de bulamadım. Lâkin işte kaftanım (Râvi Sehl malı bir kaftandan ibaretti,
demiş). Bunun yarısı kadının olsun, dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :
— «Senin kaftanını ne yapsın? Onu sen giymiş
olsan, kadının üzerinde bir şey kalmıyacak; kadın giyse senin üzerinde ondan
bir şey kalmıyacak!» buyurdular. Bunun üzerine o zat oturdu. Bir hayli
oturduktan sonra kalktı. Dönüp giderken Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) onu görerek çağrılmasını emir
buyurdu. Adamı çağırdılar. Geldiği vakit Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :
— «Ezberinde Kur'ân'dan neler var?» diye sordu.
O zât:
— Filân ve filân sureler ezberimdedir; diyerek
(bildiği) sureleri saydı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
— «Onları ezberden okuyabilir misin?» dedi. O
zât:
— Evet! cevâbını verdi. Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) :
— «Haydi git! Kadın sana ezber bildiğin Kur'ân
ile temlik olundu.» buyurdular.
Bu hadîs ibni Ebî
Hâzim'indir. Lâfız itibariyle Yâkub'un rivayeti dahî buna yakındır.
77 - (1425) وحدثناه
خلف بن هشام.
حدثنا حمادبن
زيد. ح وحدثنيه
زهير بن حرب.
حدثنا
سفيان بن
عيينة.
ح وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم عن
الدراوردي. ح
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
حسين بن علي
عن زائدة.
كلهم عن أبي
حازم، عن سهل
بن سعد، بهذا
الحديث. يزيد
بعضهم على
بعض. غير أن في
الحديث زائدة
قال (انطلق
فقد زوجتكها.
فعلمها من
القرآن).
{77}
Bize bu hadîsi Halef b.
Hişam dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd b. Zeyd rivayet eyledi. H.
Bana bu hadîsi Zuheyr b.
Harb de rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne rivayet etti. H.
Bize ishâk b. ibrahim
de, Derâverdî'den rivayet etti. H.
Bize Ebu Bekir b. Ebî
Şeybe dahi rivayet etti. (Dediki); Bize Hüseyin b. Aliyy, Zâide'den rivayet
eyledi. Bu râvilerin, hepsi Ebu Hâzim'-den, o da Sehl b. Ebî Sa'd'dan naklen
birbirlerinden fazla olmak üzere rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki,
Zâide hadîsinde:
«Haydi git! Onu sana
tezvic ettim. Ona Kur'ân öğret! buyurdu.» ifâdesi vardır.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Fedâili-Kur'ân» ve «Nikâh» bahislerinde kimi muhtasar, kimi mufassal olmak
üzere muhtelif yerlerde tahric ettiği gibi, diğer Kütüb-ü Sitte sahihleri dahi
nikâh bahsinde; ayrıca Nesâî «Fedâili'l-Kur'ân»da muhtelif râvilerden tahric eylemişlerdir.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Efendimize kendini bağışlamaya gelen kadının kim olduğu
ihtilaflıdır. Bâzıları Havle binti Hâkim olduğunu söylemiş, bir takımları: Ümmü
Şüreyk'dir» mütalâasında bulunmuşlardır. Meymune olduğunu söyliyenler de
vardır. Fakat Ayni 'nin üstadı Şeyh Zeyneddîn'e göre bunların üçü de doğru
değildir. Çünkü Havle ile Ümmü Şüreyk evlenmemişlerdir. Hz. Meymuneyle
Ümmehât-ı muminin'dendir. Binâenaleyh başkasına nikâh edilmesi imkânsızdır.
Ebu Davud'un
rivayetinde evlenecek zâtın: «Ezberimde Bakara ile ondan sonraki sure vardır»
dediği bildirilmiştir.